Gribin pek çoğumuzu yataklarımıza hapsettiği bugünlerde, moralinizi yeriniz getirecek, “Daha kötüsü de olabilirdi” dedirtecek 10 salgın filmini sizin için derledik.
10. Blindness [Körlük]
City of God ile bir başyapıta imza atan Fernando Meirelles’in Jose Saramago’nun romanından uyarladığı Blindness, ani bir şekilde gerçekleşen körlük hastalığını konu alıyor. Hızlı bir şekilde yayılan körlüğü durdurmak için sıradışı önlemler alan hükümet ise bu hastalığa yakalananları bir akıl hastanesine kapatıyor. Burada kısa süre içinde bir Lord of the Flies durumu baş göstermeye başlıyor.
9. 28 Days Later… [28 Gün Sonra…]
Oscarlı yönetmen Danny Boyle’ın yönettiği 28 Days Later, koşan zombileri hayatımıza katan ilginç bir yapım. Hastanede neler olduğundan habersiz bir şekilde uyanan Jim (Cillian Murphy), God Speed You Black Emperor’ın “East Hastings” şarkısı eşliğinde boş sokakları dolaşırken bulunduğu şehrin boşaltıldığını öğrenir. Kendisi gibi şehirde kalmış kişilerle karşılaştıktan sonra da hayatta kalma mücadelesine başlar. Maymunlar üzerinde yapılan deneyler sonrası ortaya çıkan bu virüs, hasta yatağınızda size, “Buna da şükür” dedirtecek.
8. Perfect Sense [Yeryüzündeki Son Aşk]
Ewan McGregor ve Eva Green’in başrolünü paylaştığı Perfect Sense, virüsü romantik açıdan inceleyen bir film. Tüm dünyayı etkisi altına alan virüs, önce koku duyusunun kaybolmasıyla etkisini gösteren ve sırayla insanların diğer duyularını da yok eden virüse karşı bir çare bulunamıyor. Bu fenomeni inceleyen Susan (Eva Green) tüm duyular yok olduğunda, hala aşkın mümkün olup olamayacağını sorguluyor. Küçük bir uyarı; bu filmden sonra gribin etkisiyle koku duyunuzun kaybolmasını seksi bulmaya başlayabilirsiniz.
7. Monsters [İstila]
Türk yönetmenlerin “Bütçemiz yok ki bilim kurgu çekelim abi” bahanesini tek başına çürtmeye yeten 800 bin dolar maliyetli Monsters, NASA’nın uzaydan topladığı örneklerin yanlışlıkla Meksika’nın üzerine düşmesiyle yayılan bir virüsün sonuçlarını inceliyor. Amerikalı bir turist, virüsün yayıldığı bu bölgeden geçerek güvenli topraklara ulaşmak istiyor, bir gazeteci de ona bu amacında yardımcı olmayı kabul ediyor.
6. Contagion [Salgın]
Traffic ile Oscar kazanmış olan Steven Soderbergh’in yönettiği Contagion, hak ettiği ilgiyi görememiş bir salgın hastalık filmi. Filmin ana fikri, gerçek bir salgında sizi kurtaracak kahramanlar olmayacak üzerine kurulu. Pek çok ünlü ismin rol aldığı bu film, beklenmedik hikâye akışı ve karakter atlamalarıyla akılda kalıcı.
5. Outbreak [Tehdit]
1995’te çekilmiş Wolfgang Petersen’in yönettiği, Dustin Hoffman ve Rene Russo’nun başrollerini paylaştığı film, evcil hayvan olarak satılmak için yakalanmış bir maymunun, öldürücü bir virüsü yaymasını konu alıyor. Bu fim ayrıca, milyonlarca virüsün sorumlusu olarak gösterilen maymun lobisini isyan ettirmiş ve “Yeter artık bizimle uğraştığınız”, “Bizi öcü gibi göstermeye çalışıyorlar” dedirtmiştir. Gene bu lobinin 12 Monkeys’i “Bakın siz bizi suçluyorsunuz, ama asıl suçlu sizsiniz” dedirtmek için çektirdiği Hollywood camiasında kulaktan kulağa dolaşan bir dedikodudur.
4. The Andromeda Strain
Michael Crichton’un yazdığı (Jurassic Park’ın da yazarı) kitaptan uyarlanan The Andromeda Strain, bilinmedik bir virüs taşıyan uydunun, Amerika’nın bir eyaletine düşerek oradaki herkesin ölümüne sebep olmasını konu alıyor. Bu olayı inceleyen bilim insanları, hayatta kalan bir bebekte cevapları bulmayı hedefliyor.
3. Children of Men [Son Umut]
Alfonso Cuaron’u tüm dünyaya tanıtan bu yapım, insanların artık ürüyemediği bir dünyada geçiyor. Theo Faron (Clive Owen), son hamile kalan insanı bulduğunda ise onu güvenli bir yere götürmesinin hayatında yapacağı en önemli iş olduğunu anlıyor. Uzun tek planlarıyla ünlü Children of Men, kısa sürede kült bir yapıma dönüştü.
2. The Masque of the Red Death
Edgar Allen Poe’nun şiirinden yola çıkarak çekilen bu filmin başrolünde korku filmlerinin vazgeçilmez ismi Vincent Price rol alıyor. Film, salgından korunmak için arkadaşlarını ve kendisini kalesinin kilitleyen ve içeri girmeye çalışan herkesi öldüren Prince Prospero’nun hikâyesini anlatıyor. The Masque of the Red Death “Gripseniz işe gelmeyin” diyen işverenlerin mantığını daha iyi anlamanız için kaçırılmaz bir fırsat.
1. The Seventh Seal [Yedinci Mühür]
Usta yönetmen Ingmar Bergman’ın yönettiği The Seventh Seal, savaştan evine dönen bir şövalyenin veba salgını ile karşılaşmasını konu alır. Azrail, şövalyenin canını almak için gelmiştir fakat şövalye kendisine meydan okur. Satranç oyununu kazanırsa hayatta kalacaktır.