A password will be e-mailed to you.

Lupo Serisi, Cenova’da bir genelevde doğmuş ve sokaklarda hırsızlık yaparak büyümüş, kürek mahkumu olmuş; şaşkın, sevimli ve çapkın Lupo karakterinin gözünden Osmanlı tarihini anlatıyor. Halil İnalcık’ın “Keşke tüm tarihçiler böyle yazsa” diyerek övdüğü serinin yazarı Çağatay Güney ile buluştuk, hem romanlarını hem de tarihİ bilmenin önemini konuştuk.

"Lupo’nun Seçimi", Cenova’da bir genelevde doğmuş, sokaklarda hırsızlık yaparak büyümüş bir gencin Osmanlı topraklarındaki öyküsünün devamı. Lupo serisinin 2. kitabında Fatih Sultan Mehmet’in çocukluğunu ve Varna Savaşı da dahil bu sürede yaşananları okuyoruz. Bir de sizden dinleyelim mi kitabın öyküsünü?

Tabii ki. Serinin 2. kitabı o zamanlar başkent olan Edirne Sarayı’nda başlıyor. Macarların ünlü Voyvodası Yanoş Hünyadi Osmanlı’yı üstü üste yenmiş, taa Edirne’ye kadar gelmiş, ancak sert kış sebebiyle zorluklarla durdurulabilmiş. Herkes yenilmez savaşçının yazın tekrar geri gelmesinden korkuyor. Toprak kayıpları, iç isyanlar ve Rumeli’den atılma kaygısı derken, bir de üstüne tahtın veliahtı  şehzade Alaeddin’in de ani ölümü gelince, Osmanlı sarayı ve II. Murat büyük bir buhran içine düşüyor. 12 yaşında toy ve hazırlıksız genç Fatih bir anda tek veliaht haline geliyor. Saray çevresi için tek çıkar yol, Macarlarla bir barış anlaşması imzalamak ama Papa tüm gücüyle anlaşmaya karşı Haçlı Seferi toplamaya uğraşıyor. Çok zor bir dönem. Kitap Lupo’nun kendisini kovalayan adamlardan kurtulmaya çalışırken haremin damından ünlü Sultan Mara’nın odasına düşmesiyle başlıyor ve kahramanımızın tarihe Zegedin Barış Anlaşması olarak geçen bu talihsiz barış anlaşmasının perde arkasını anlatmasıyla devam ediyor. Lupo bir yandan hayatta kalmak için mücadele ederken, diğer yandan da II. Murat’ın tahtı sadece 12 yaşında olan oğlu Fatih Sultan Mehmet’e bırakmasını,  yaşanan isyanları, başarısız barış girişimini ve akabinde gelen Varna Savaşı’nı anlatıyor. Lupo tüm bu zaman içerisinde âşık oluyor, hapsediliyor, kaçıyor, casusluk yapıyor, savaşıyor. Dimetoka’dan, Truva’ya, Pera’dan Varna’ya kâh kendi yazgısının kâh Papa’nın casuslarının peşinde maceradan maceraya sürükleniyor. 

Akıcı bir tarihi roman, Lupo’nun seçimi. Alıştığımız tarihi romanlardan da çok farklı. Dünyada yeni bir tür olan "tarihi fantastik roman" türünde diyebiliriz sanırım. Bu yeni türü kısaca açıklayabilir misiniz okurlarımız için?

Çok haklısınız. Dünyada çok popüler olan bir tür bu. Son zamanlarda tarihe olan ilgiyle beraber giderek büyüyen bir janra. Her sene 250’ye yakın yeni roman yayınlanıyor. Ortak özellikleri de gerçek tarihi kurgu ile hayali karakterleri iyi harmanlamaları ve okuyucuya yazıldıkları dönemle ilgili çok gerçekçi ama aynı zamanda sürükleyici bir macera romanı kurgusu sunmaları. Ne tarih öğretir gibi ağır, ne de tarihi tahrifata uğratan ucuz bir kurgu. Tam tersi. Ben buna tarihçilere vay be, okuyucuya da oh be dedirten kitaplar diyorum. Okurken hem birçok şey öğreniyorsunuz, o dönemi yaşıyorsunuz ama macera romanı olduğu için de akıcı ve sürükleyici bir temposu oluyor. Lupo ile bunu başarmaya çalıştım.

Romanda sadece iktidar ve savaşları değil, o dönemin Osmanlı toplumunun yaşam kültürü, mimarisi ya da inançlarına dair de çok önemli detaylar var. Bu yönüyle, tarih okumayı sevmeyen pek çok okurun da sıkılmadan okumasını sağlarken pek çok tarihi detayı öğrenmesine de kapı açıyor. Romanı yazarken araştırmalarınızı hangi kaynaklardan yürüttünüz?

Bu serinin yazımında 120’den fazla kitap, makale ve kaynaktan faydalandım. Doğal olarak yazdıkça kaynakların sayısı da artıyor. Bir yandan dönem hakkında yazılmış çok değerli tarihi eserleri okumanız lazım. Halil İnalcık’ın özellikle Fatih dönemi ile ilgili birçok eseri var mesela. Sonra o dönemde yaşamış, tarihi olaylara tanıklık etmiş kişilerin kronikleri ve gazavatnameleri var. Ayrıca birçok akademik makale okudum. Çok değerli detaylar var akademik çalışmalarda. Ama belirttiğiniz gibi dönemin sosyal yapısını doğru yansıtmak için Osmanlı çalışmaları dışında da birçok başka kaynak okumanız lazım. Din tarihi, ekonomi tarihi, coğrafya, gemi teknolojileri, savaş taktikleri, tıp uygulamaları, yemek tarifleri, müzikler, mimari, cinsellik, semboller, yani ortaçağda yaşam hakkında ilginç bilgileri okudukça çok daha zengin bir deneyim sunabiliyorsunuz. O dönem yazılmış mektuplar çok ilginç mesela. Hayatı o zaman yaşandığı gibi anlatabilmek için çok okumak lazım. Mesela o dönemde pirelerden kurtulmak için ne yapıyorlardı, sefere çıkan atlar nasıl donatılıyordu, ordu düzeni nasıldı, barut nasıl kokar, kerpiçten ev nasıl yapılır, hangi ot ne işe yarar, yağmur yağacağını nasıl bilirlerdi? Bunlar ufak ama önemli detaylar bence. 

Romanın sonundaki "Tarihi Not"tan anlıyoruz ki kitap boyunca okuduğumuz yan-ana karakterlerin ve olayların çoğu, gerçek kişiler ve olaylar… Bunu neden tercih ettiniz ve kurgu karakter olan Lupo’yu nasıl yarattınız?

Evet. Kitapta macera diye okuduğunuz birçok şeyin ve karakterin aslında gerçek olduğunu okumak okuyucuların çok hoşuna gitti gerçekten de. Ben kitabı olabildiğince gerçek yazmaya çalışıyorum. Karakterlerin tarihte oynadıkları rollere uygun, gerçekçi üç boyutlu insanlar olmasına çok önem veriyorum. Çok satsın diye tahrifata uğratmadan ya da kolay olsun diye klişeleştirmeden de tarih yazılabilir.  Kitapta gerçek karakterler var ve seri boyunca Lupo ile beraber onların hikâyelerini de okuyacaksınız. Onların hikâyeleriyle siz de dönemin içyüzünü ve yaşamını öğreniyorsunuz. Bu benim için çok önemli. Lupo ise tamamen hayali bir karakter. Orada başarılı olmak isteyen ama toplumun en altından gelen bir gencin hayat mücadelesini anlatabilmek için seçtim Lupo’yu. Kararlı, inatçı, becerikli ama şaşkın bir karakter. Hatalar yapan, ne kahraman ne anti kahraman. Okuyanların sevdikleri, başarmasını istedikleri, duygularıyla, yaşamıyla çok gerçek ama gerçekte hayali bir kahraman Lupo.

Lupo serisinin 3. kitabını yazmaya başladınız mı? Yeni macerada hangi olaylar işlenecek? Ve Lupo serisi kaç kitaptan oluşacak?

Evet başladım. Zaten yazmadan duramıyorum. 3. seride bıraktığımız yerden devam edeceğiz. Lupo’nun tekrar Pera’ya gideceğini, casuslarla işinin bitmediğini ve Fatih’le yakınlaşacağını söyleyeyim. Daha fazla bilgi verirsem olmaz. Soranlara Sultan Mara olacak diyorum. Mutlaka olacak. Çok özel bir karakter. Seri boyunca bizimle gelecek güzel prenses. O kadarını söyleyebilirim. Şu anda serinin kaç cilt olacağını kestirmek zor. Hikâye aslında Fatih’in Osmanlı İmparatorluğu’nu kurmasını anlatıyor. O yüzden en azından 4 veya 5 kitap daha yazmam lazım. Göreceğiz diyeyim. 

Son soru; her birimiz tüm eğitim hayatımız boyunca tarih dersi alıyoruz ve çoğumuz bu derslerin içeriği nedeniyle sıkılıyoruz bu alandan. Oysa geçmişin bilgisi ve kültürüne sahip olmak, baktığımız bir binaya dair yorumumuzu bile derinleştirebilir. Romanı okurken "keşke gençlere, çocuklara tarih bu tür kaynaklarla öğretilse" diye düşündüm. Siz bir tarihi roman yazarı olarak, ülkemizdeki insanların tarihle ve bilgiyle kurduğu ilişkiye dair neler söylersiniz, neler önerirsiniz?

Çok güzel söylediniz. Maalesef bizim tarih eğitimimiz insana tarih sevdirmeyi bırakın, tarihten soğutmak için birebir. Bunun sebebi de sanırım bizim tarihe olan bakış açımız. Tarih öğrenmek ile tarihi kronolojiyi ezberlemek iki ayrı şey. Biz işin sadece kronolojisinin ve maalesef sadece kendi versiyonumuz olan kronolijinin derdindeyiz. Tarih öğretmekten anladığımız geçmişte bizi üstün gösterecek, başarısızlıklarımızı başkalarına yükleyecek olaylar ve detayların seçilmesi, sıraya dizilmesi ve genç nesillere ezberletilmesi. Maalesef beklentimiz bu sadece. Tarihteki sebep sonuç ilişkilerini, insanlığın ortak deneyimini falan öğretmek değil pek. Kendi versiyonumuzu iyi bilen kuşaklar yetiştirmek yeterli. Böyle olunca da, önce bu oldu, sonra şu oldu, ardından bu oldu diye anlatılan bir ders oluşuyor maalesef. Halbuki düşünsenize niye öyle oldu, nasıl oldu, farklı ne olabilirdi diye sorular sorduğunuz, sadece tarihleri değil ardındaki hikâyeleri, karakterleri heyecanla okuduğunuz keyifli bir ders olsa tarih? Kendi versiyonumuzu ezberletme kaygısı olmadan, gerçekleri bulmaya çalışsak, gençler de çok sever tarihi. On binlerce yıllık gerçek macera ve hayat deneyimi. Daha ne olsun.

Daha fazla yazı yok
2024-05-18 10:59:54