“TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori” başlıklı 14. İstanbul Bienali’nin parçası olarak İstanbul Modern'de bir film programı gerçekleştiriliyor.
14. İstanbul Bienali hakkında eleştiriler yayınlanmaya devam ederken, ilgiyle takip ettiklerimizi çevirmeye devam ediyoruz. Sırada Noelle Bodick'in 'blouin artinfo'da yayınlanan yazısı var.
Filmekimi başladı başlıyor, siz hala biletlerinizi almadınız mı yoksa yorgun argın sinemaya koşturmakta tereddüt mü ediyorsunuz? Haydi sizi biraz heveslendirelim. Filmekimi Cannes Film Festivali’nin kaymağını üstten sıyırıp tabağınıza koydu işte, böyle ikram da geri çevrilmez. Hepsini biz de beğenmedik elbette ama bazılarını da kaçırmak olmaz ki! En azından ileride izlemek üzere akıl defterine yazın.
14. İstanbul Bienali üzerine kritikler birbiri ardına çıkmaya devam ediyor... Biz de takdir ettiklerimizi çevirmeye devam ediyoruz. İşte Ana Teixeira Pinto'nun, Berlin’de yaşamakta olan Lizbonlu yazarın bienal yazısı.
Filmekimi 2015 programında izlediğim filmler arasında koşa koşa gitmenizi, yapacak daha iyi bir şeyiniz yoksa görebileceklerini ya da hiç boşuna yorumlamanızı tavsiye ettiklerim şöyle...
14. İstanbul Bienali bu hafta açılıyor. Son aylarda artan şiddet olayları ve barış sürecinin durdurulması üzerine bienale katılan sanatçılara, açılışta küçük bir 'protesto' yapmaları için mektup gönderildi.
14. İstanbul Bienali yaklaşırken ARTINFO, Carolyn Christov-Bakargiev ile Skype üzerinden Art Nouveau, Siri, Aborjinlerin deniz hakları ve İstanbul Bienal’ini nasıl dOCUMENTA 13 çalışmasının bir devamı olarak hissedebileceğimiz hakkında konuştu.
Carolyn Christov-Bakargiev metni kurarken hiç riske girmemiş; her şeyden bir damla koymuş... Biraz da bilim tamamdır! Hiç istisnasız 14. Bienal metni, dünya çağdaş sanat tarihindeki en “laf salatası” çerçeve olarak yerini alacaktır.