2011 ve 2102'de Turkishtime dergisi beni en yaratıcı 50 kişisi listesine alıncaya kadar bilmiyordum bu listelerin varlığını ve önemini. Anladım ki listeler bazı şeyleri hap gibi hızlı alıp yutmak için birebir .Yine de benden tasarım dünyasının 2014 listesi istendiğinde yıl sonu liste furyasına katılmak istemedim. Bazı şeylerin yılın sonunda güme gittiğini düşünüyorum. Yılın ilk günlerinde ise “aynı” şeyler daha taze geliyor insana. Yeni yılın başı itibarıyle 2014 tasarım dünyasından da bir doz liste işte...
Gerçekliğe şurasından burasından göz attıkça, içinde yaşadığımız karanlığın derinliğini, cehaletimizin büyüklüğünü daha iyi anlıyoruz. Ama bu durumdan niye keyif almayalım ki?’’
Broodthaers’a göre eşsiz sanatçı diye bir şey yoktu. Olayları ve fikirlerin oluşabilmesi için birilerine ihtiyaç vardı. O nasıl Magritte, Duchamp, Oldenburg ve Warhol gibi sanatçılardan etkilendiyse, Broodthaers’ın fikirlerinden ve stratejilerinden direk ya da dolaylı bir şekilde etkilenen birçok sanatçı var.
Küratör Iola Lenzi’nin ARTER’de bir araya getirdiği sekiz Güneydoğu Asya ülkesinin otuz altı sanatçısı kâh özne, kâh elçi, kâh gözlemci oluyor, izleyiciyi tahta çıkarıp fark ettirmeden indiriveriyor, rolden role davet ediyor, hatta maruz bırakıyor.
Yazın sonunda bir pazar günü SALT Beyoğlu’da giriştiğim “şevketibostanlı levrek”, tadının ötesinde güzelliklere vesile oldu; kendimi yorulmak bilmeyen samimi bir grubun ve engin fikirlerinin arasında buldum.
Nazlı Eray, ‘Aydaki Adam Tanpınar’ kitabında yazarın mekanlarında dolaşırken ‘Günlüklerin Işığındaki’ hatıralarına da bakıyor. Eşyalar ve şiirler, Beş Şehir’den anekdotlar, Avrupa seyahatlerinin sevinç ve pişmanlıkları…ve dahası…