A password will be e-mailed to you.

Saçlarımıza kondurduğumuz rengarenk tüylerin geçmişi, 20. yüzyılın ilk yarısını saran kuş katliamına son protestolarıyla başa baş giden modaya kadar gidiyor. Her birimizin soğuktan kaçmak için de tercih ettiği kaz tüyü montları da düşünürsek bu geçmişe bir göz atmak ilginç olabilir.

 

1-İngilizcedeki Camp terimine bir tanım arayan Susan Sontag sözcüğün “3 milyon tüyden yapılma elbiseyle etrafta dolaşan kadın”a yakın bir şey olduğunu söylemişti.

2-İki savaş arası yıllarda, hatta sonrasında filmlerde giyilen en göz alıcı kostümlerden bazıları abartılı tüylerle süslüydü. Theda Bara 1917 yapımı Kleopatra isimli filmde, Kleopatra rolü için tavus kuşu tüyleriyle donatılmıştı.

3-Cecil B.DeMille’in Samson and Delila’da (1949) Hedy Lamarr’ın kostümü için kendi çiftliğinde tavus kuşu tüyleri topladığı söyleniyordu. Tasarımcı Edith Head onları birer birer öyle tutturmuştu ki yürürken yelpaze gibi Lamarr’ın sırtından aşağıya dökülüyorlardı.

4-Tuhafiye ürünleri için (tabiatın canlı mücevheri) kuşların yok edişlerine karşı kampanya yürüten geç dönem Viktoryen protestocular, tüy modasının –beraberinde getirdiği- ‘ötücü kuş katliamı’nın –gelip geçici olacağını- ummuşlardı.

5- The Times’a mektup yazan biri iyimser bir bakışla 20. Yüzyılda kadınların muhtemelen tüy kullanımını ‘kendi insan kulağından kolyeyle süsleyen Meksikalı hanımefendi’ye benzer bir şey" olarak gördüklerini ifade etmişlerdi.

6-Edward döneminde tüy, en küçük bir hareket veya rüzgar esintisiyle orgazmik biçimde titreyen ve pek çoklarına göre baştan çıkarıcı bir güçtü.

7- Moda editörü Diana Vreeland’in kendisi için erken dönem Hollywood’un en sihirli anını şöyle açıklıyordu: Strohein’ın yönettiği sessiz film Şen Dul’da Mae Murray’ın John Gilbert ile vals yaptığı an. Dansçılar o ünlü dalışa geçerler ve kadının tüyleri neredeyse yerleri süpürür diyerek…

8-Mae West’in sinema ve vodvil kostümleri hemen her zaman abartılı tüy şelaleriyle tanımlanırdı.

9-Greta Garbo’nun Romance filmindeki (1930) ünlü Eugenie şapkasına bir dizi siyah devekuşu tüyü dramatik bir biçimde iliştirilmişti.

10-Marlene Dietrich dönemin Von Sternberg filmindeki efsanevi performanslarında yine tüyler takmıştı. Şanghay Ekspresi’nde (1932) siyah horoz tüyü takıyor, Kızıl İmparatoriçe’de yumuşak kuş tüylerinden oluşan sabahlık giydi.

11- Marlene Dietrich’in kendisinde ise birkaç tanesine ABD Federal hükümet ajanları tarafından el konulan yasadışı ve kaçak Cennet Kuşu tüyü koleksiyonu olduğu söyleniyordu.

12- Dietrich, kariyerinin ilerleyen yıllarında 2,5 metre uzunluğunda yuvarlak kuyruğuyla beyaz kuğu bir mantoyla sahneye çıktı. Söylentiye göre mantonun tüyleri 2000’den fazla kuğudan toplanmıştı.

 

Kaynakça: Carol Dyhouse, Gösteriş Kadınlar Tarih Feminizm, Can Yayınları.

Daha fazla yazı yok
2024-04-29 05:04:12