A password will be e-mailed to you.

Coline Milliard’ın Türkiye sanat pazarında Art International ile Contemporary Istanbul’un çekişmesini konu edindiği Artnet News’da çıkan 14 Kasım 2014 tarihli yazısını kısaltarak yayınlıyoruz.

Son on yıldaki hızlı yükselişinin ardından Türkiye’deki sanat pazarı yeni bir evreye giriyor. Sektörün baş oyuncuları, Türkiye’deki koleksiyonerlerin büyümeyi destekleyecek sayıda olmadığını düşünüyorlar; yani, uluslararasılaşma bir hayli gündemde. Şehrin iki ana çağdaş sanat fuarı bu trendi somutlaştırıyor. Çağdaş sanat fuarlarının ilki Contemporary Istanbul bir yandan yerli izleyiciye hizmet verirken diğer yandan hiç olmadığı denli uluslararası sergiciler ve alıcılarla flört halinde. Ama rekabet yaygın.  Ve geçtiğimiz yıl itibariyle, Contemporary Istanbul dışarıdan koleksiyoner çekmeyi uman tek organizasyon değil. Eylül 2013’te Art International’ın da sahne almasıyla Batılı sanat tüccarlarının dünyanın bu bölgesindeki sanat koleksiyonerleriyle daha güçlü ilişkiler kurma gayreti belirginleşiyor. Peki, bu fuarlardan herhangi biri İstanbul’u, Hong Kong’un Asya’nın sanat pazarının merkezi olması gibi, bölge genelinin sanat merkezine çevirebilecek mi?

Gerçek şu ki ülkedeki dengesiz politik durum, dış sermayeyi cezbetmekten uzak.  Eylül 2013’ün sonlarında Art International’ın açılışı sürerken fonda Gezi protestoları patlıyordu. Batı’nın bir zamanlar İslamizasyona karşı tampon olarak gördüğü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adı, ağır sansür ve sivil özgürlüklerin sistematik biçimde kısıtlanmasıyla bir anılır oldu. Gezi’nin ardından Türk Lirası ciddi biçimde değer kaybetti.

Contemporary Istanbul için Boğaz’da şampanya kadehleri tokuşturulurken, ülkede yaklaşık 1,5 milyon olduğu tahmin edilen Suriye’li mültecilere her gün yenileri ekleniyor. Suriye sınırında Kobane’de savaş  devam ediyor. Fuar’ın kurucusu ve başkanı Ali Güreli bu son gelişmelerin, fuarı ve İstanbul’daki sanat camiasını “etkilemeyeceğini” savunuyor. Pazar bunlardan daha ne kadar bihaber kalabilir insan merak ediyor.

Şu an için Art International izleyicisini bulmuş gözüküyor. 2013’te sadece 5.000 olan izleyicisi sayısı bu yıl 20.000’e ulaşmış durumda. Contemporary Istanbul’un bu yıl beklediği 75.000 ziyaretçi ile karşılaştırıldığında bu rakam sönük kalsa da Art International’ın sanat haritasında kendine bir yer edindiği muhakkak.

 

Bahisler hala açık diye düşünüyorum. Doğru, Contemporary Istanbul’a sanat dünyasının büyük isimleri gelmiyor: Art International’daki gibi Gagosian, Hauser & Wirth ya da David Zwirner’a rastlamıyoruz. Yine de Gezici Müze’nin kurucularından Aya Mousawi’nin söylediği gibi: “Contemporary Istanbul’u Batılı standartlarıyla yargılamak zor ama yerel izleyiciye hitap ediyor.” CI’da sergilenen sanatın kalitesi ile ilgili eleştiriler duymak mümkün. Bir İstanbul’lu fuarı “Kapalı Çarşı” olarak nitelendirdi. Şunu da ekledi: “Her şey değişiyor, o yüzden herkes mutlu.” Sergilenen eserlerin göreceli olarak daha satın alınabilir olması ve Türkiye’li koleksiyonerlerin hala kendi memleketlerinin tablolarına sadık kalması hızlı anlaşmaları mümkün kıldı. Dokuzuncu yılında Contemporary Istanbul, çağdaş sanat pazarı anlamında Türkiye’de yılın en önemli olayıdır.

 

Derleme ve çeviri: Hale Eryılmaz

Yazının orjinali için: http://news.artnet.com/market/will-contemporary-istanbul-win-turkeys-art-fair-fight-169329

Daha fazla yazı yok
2024-05-10 09:06:44