A password will be e-mailed to you.

 

Istanbul Fringe Festival 2022, 17 – 24 Eylül tarihleri arasında, Türkiye’den ve dünyadan tiyatro, dans ve performans disiplinlerinde üretilen alternatif işleri ağırlıyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketlerinden Kültür AŞ’nin Şehir Sponsorluğu’nda ve Türkiye’nin alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto varlık işlem platformu Paribu’nun Resmi Sponsorluğu’nda gerçekleşecek olan festival, Türkiye’nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Brezilya, Fransa, Hollanda, İsrail, İtalya, Kıbrıs, Rusya, Singapur, Slovakya ve Yunanistan’dan ekipleri ağırlıyor. Bu yıl yine dolu dolu bir programla Türkiye’den ve dünyadan sanatçıları katılımcılarla buluşturan Istanbul Fringe Festival 2022’nin biletlerine tiyatrolar.com.tr‘den ulaşılabiliyor. Peki festivalde mutlaka neleri görmelisin?

1- LaPiratesse – LaPiratesse – Belçika&Hollanda / 15 – 60 dk.

22.09.2022 Perşembe / 22:00
Alan Kadıköy / İstanbul

Yoğun istek üzerine ek gösterimi hazırlanan LaPiratesse, bu kez Alan Kadıköy’de!
Aniden kendinizi bir Fransız filminde, ardından İskandinav ormanlarının ortasında ya da yeni Kükreyen Yirmiler’in gölgeli bir gece kulübünde gösterişli bir konser izlerken buluyorsunuz. LaPiratesse kostümleri, enstrümanları ve atmosferiyle sizi tüm bu mekanlarda gezdiriyor… her şey mümkün. David Bowie’nin farklı karakterlerinden, Benjamin Clementine’in yoğunluğundan ve Sigur Rós’un gerçeküstü büyüsünden etkilenen LaPiratesse, bu performansta müzik, konuşma, dans ve görsellerle zengin bir sound yaratıyor. Grubun baş vokali Inez, şarkı söyleyemeyen ama söyleyecek sözü olan bir dansçı. (Cinsiyet) eşitliği ve kadınlık, yoksulluk ve yalnızlık, teknoloji ve doğadaki değişiklikler hakkında örneğin. Inez, düşüncelerini, sorularını ve hayallerini evrensel temalara da dokunan kişisel bir şekilde ortaya koyuyor.
Inez Wolters
Wouter De Belder
Egon Loosveldt
Sander Verbiest

2-Sr. Will – Giro8 Dance Company – Brezilya / 45 dk.

22.09.2022 Perşembe / 20:30
ENKA Oditoryumu / İstanbul

Hayatlarımız seslerle, makinelerle, peşin hükümlerle, arzularla dolduğunda insan ilişkileri nasıl değişir ve yoğunlaşır? Çağdaşlığın ortasında kendini tanımayı ve daha dolu bir yaşamı nasıl sürdürürüz? İçinde yaşadığımız hiper gerçekliği ve bize her gün kurallar koyan ve koşullandıran toplumsal kontrol mekanizmalarını görmezden gelmek yerine, beden aracılığıyla yeni bir yaşam sentezi ararız. Beden, gerçek keşiflerin sonsuz olasılıklarının mekanı! Sahnede, şu anda, bu zamanda, duyarlı bedenin nasıl daha yoğun insan ilişkileri kurabildiğini gözlemleyebiliriz. Bedenler ve bedenlerin karşılaşması erotik, duygusal, estetik, duyusal, bilişsel boyutların oluşturduğu bir duygulanım bileşimi tarafından ele geçirilir. Bu duyumlar ve duyular kombinasyonunda doğanın gücünü fark ederiz ve insanın orijinal saflığını izleriz, bu nedenle birçok sahne arzuyla cezbedilir! Arzunuzu dinleyin, ona teslim olun, hiçbir koşula bağlı kalmadan, önyargısız olun, yasak denilenleri deneyimleyin! Tadın, koklayın, dokunun. Dokunun ve farklı olandan ürkün! İçinizi boşaltın, kendinizi tüm bu zararlardan, tüm bu baskılardan kurtarın. Hoş olmayan her şeyi kusmak, baskıdan kurtulmak ve sonunda tüm bunlardan arınmak için! Bir tatmin ve mutluluk durumuna ulaşın! Kutsal, basit ve orijinal bir şey! Orijinal varlığımızın en derin yönleriyle karşılaşmak en önemli şeydir.
Genel Yönetmen: Elaine Cruz
Sanat Yönetmeni – Koreograf: Joisy Amorim
Dramaturji: Antonio Gómez Casas
Orijinal Müzik: Cleyber Ribeiro
Prova Yönetmeni: Erica Bearlz
Dramatik Hazırlık: Vanderlei Roncato
Kostüm Tasarımı: Amanda Marques
Fotoğraf: Layza Vasconcelos
Müzik: Cleyber Ribeiro
Işık: Sergio Galvão
Ulusal ve Uluslararası Üretim: Marcelo Zamora
Performans: Ana Silva, Bruna Alecrim, Gleysson Moreira, Inaê Silva, Felipe Silva, Lucas Syuga

3-Naif Bey ve Yaveri – Naif Bey Kumpanyası – Türkiye / 75 dk.

19.09.2022 Pazartesi / 20:30
Hann Sahne / İstanbul

Naif Bey kardeşi ile birlikte çekmecesinden ayağına, ayağından çekmecesine gidip gelen, kendi halinde bir çoraptır. Bir gün kardeşi çoraplıktan sıkılıp istifa eder. Eşya mahkemesi Naif Bey’in yalnız başına çoraplık yapamayacağına hüküm verir ve onu atık eşyalar arasına sürgün eder. Naif Bey başına gelen bu olayı kabul edemez ve ne olursa olsun kendine tekrar bir iş bulmak ister. Bir süre araştırınca, önünde zor ama oldukça keyifli bir seçenek olduğunun farkına varır. Kukla olmak!
Yazan, yöneten ve oynayan: Gökhan Yılmazer
Sanat danışmanı: Murat Eren Bakır
Dekor: Ümmügülsüm Yılmazer
Afiş tasarım: Selen Çelik Şeysane

4-Show Me A Wondrous Moment, Only In A Flash – İsrail / 30 dk.

20.09.2022 Salı / 20:30
Hann Sahne / İstanbul

Varoluşun süreksizliğini, fiziksel, zihinsel ve teknolojik flaşlarda vücut bulan süreksizliği ve onların sürekli kesilmesini araştıran, iki dansçı ve üç laptoptan oluşan bir gösteri: sonsuz bir kesinti olarak varoluş. Gösteri boyunca dansçılar flaşın içinde kalmaya ve ona ulaşmaya çalışırlar, ancak bunun hızlı bir şekilde kaybolması girişimlerini paramparça eder ve fiziksel bir kaybolma dili yaratır: “Anı Yakalamak” için büyük fiziksel çabalara dayanan ama sonu boşluğa çıkan ya da sürekli başarısızlığa uğrayan bir dil.
Eser, İsrail Kültür Bakanlığı, Rebinovich Vakfı ve TLV Belediyesi tarafından destekleniyor.
Performans Sanatçıları: Bar Bisker, Hilla Regev
Koreograf: Dana Naim Hafouta

Daha fazla yazı yok
2024-05-07 01:28:59