A password will be e-mailed to you.

Sanatatak ve Summart işbirliğindeki “Evde Koleksiyon Başında!” serimizde bu kez yazarımız Hüseyin Gökçe Summart koleksiyonundan seçtiği Mustafa Kula resimlerini yazdı.

Dünya içerlere çekildi. Dışarısının iyice uzaklaştığı, içerinin ise yakınlaşmadığı bir zaman aralığını deneyimliyoruz. Yaşamsal bağlar hiç bu kadar sönümlenmemiş, küresel anlamda ölüm ise hiç bu kadar yakın olmamıştı. Sığınak olarak kullandığımız konfor alanı olan evde bile neredeyse rahat değiliz. Gerçi uzun bir zamandır da öyle değiliz.

Bu kez başka bir şekilde deneyimliyoruz evde geçen zamanı. Fiziksel mesafeleri artırmaktan tutun da bedenimize virüsün bulaşmaması için türlü sıhhi metotlar uygulamamız, bağışıklığı güçlendirmek için proteinler ve mineraller almamız gerektiği söyleniyor. Kimileri varoluşsal kaygılara bir süre ara verdi. Kimileri ise hiç olmadığı kadar bu kaygılara gömüldü. Uzunca bir süre korku ve endişenin hâkim olacağı bir dönem yaşayacağımıza benziyor.

Mustafa Kula, İsimsiz, Mete Bora Koleksiyonu, Summart

Herkes gibi bu aralığı deneyimlemeye çalışırken ressam Mustafa Kula’nın birkaç gündür Summart‘taki, Mete Bora Aile Koleksiyonu‘nda yer alan “İsimsiz” adlı resimlerine bakıyorum. Grotesk bedenlere. Kendine doğru çekilen, el ve ayakların biçimsizleştiği ya da kendi sınırlarıyla bir sınırsızlık yaratma derdinde olan bedenlere yönlendiriyorum bakışımı. Bedenlerin kendi karartısına gömüldüğünü ve büzüldüğünü, tam da tarihin bu anında ‘grotesk’ olanın katkılarından çok uzağa savrulduğumuzu düşünüyorum. Uzunca bir zamandır da savrulmamız devam ediyordu. Çünkü medeniyet dediğimiz şey “tinin” çığlıklarının susturulmasından ve tenin dalgalarının durdurulmasından başka bir şey sunmuyor her bir bedene.

Tarihsel olarak inşa edilmiş, açıktan kapalı bir hale ve hizaya getirilmiş bir beden günümüzde daha da kendine yabancılaştı. Şimdi başka bir suskunluğu ve dalga kırılmasını yaşıyoruz. Mesafe ve hijyen artarken grotesk olanın dönüşünün nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz. Normale dönerken groteskin yaratacağı sınır ihlaline her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olacak.

 

İLGİLİ HABERLER

Kusursuz bir nesne olarak “sanat”

Margaret Atwood ile Beyza Boynudelik arasındaki bağ

Daha fazla yazı yok
2024-05-03 02:48:27