A password will be e-mailed to you.

25. Selanik Uluslararası Belgesel Festivali bugün başlıyor! 2-12 Mart tarihleri arasında düzenlenecek olan Oluşum fikrini o dönemde festivalin baş programcısı olan Dimitri Eipides’ten dinleyip heyecanlandığım ve sonra kuruluşunu hatırladığım bu festivale katılmak tam çeyrek yüzyıl sonra mümkün olacak…

Her yıl geleneksel olarak 8 Mart Kadınlar Günü’nden sonra düzenlenen Filmmor Kadın Filmleri Festivali’ne denk geldiği için bir türlü fırsat bulup gidemedim… Geçen yıl da kar yağışı nedeniyle iki gün üst üste uçuş iptal olunca bütün yolculuğu iptal ettim. Bu yıl 7-12 Mart tarihleri arasında 99’u dünya, uluslararası ya da Avrupa prömiyeri yapacak olan toplam 237 kısa ve uzun metrajlı belgeselin gösterileceği bu iddialı festivale katılacağım. Festivalin 25. yıldönümünde kaydedilen rekor bir rakam bu!

Selanik Uluslararası Belgesel Festivali, 2-12 Mart tarihlerinde 25. kez düzenlenecek.

Festival bugün Paloma Zapata’nın La Singla adlı belgeselinin dünya prömiyeriyle açılıyor; kapanışını 12 Mart akşamı Johan Kramer’in My Pet and Me adlı belgeselinin uluslararası prömiyeriyle yapacak. İki tören arasında yer alan Uluslararası Yarışma, Yeni Gelenler Yarışması, Film Forward Yarışması, Açık Ufuklar ve Gelecek Nesil bölümleri ülke sinemasına da önemli bir görünürlük sağlıyor. Programda yer alan filmlerin 61 tanesi Yunanistan yapımı. Bunlardan 33’ü uluslararası bölümlerde yarışacak. Üç tanesi Yunan yapımı olan on ikişer filmden oluşan bütün yarışmalarda Kasım aylarında düzenlenen kurmaca festivalindeki gibi Altın ve Gümüş İskender ödülleri veriliyor. Yeni Gelenler yarışmasında Altın İskender Dimitri Eipides anısına veriliyor.

Festivalin açılış filmi Paloma Zapata imzalı “La Singla”.

Türkiye’den belgeseller

!f İstanbul’a seçilen Yüksek İhtimal ve Malatya’da yarışan Harika Bir Gün adlı kısa filmlerin yönetmeni Kerem Soyyılmaz’ın, Çatalca Karacaköy’de 1887 yılında vefat eden Hrisula Rodakis’nin mezar taşının bir buçuk asır sonra bir inşaat sayesinde bulunmasından yola çıkarak gerçekleştirdiği mübadeleyi konu alan Danimarka – Türkiye ortak yapımı Searching For Rodakis, Açık Ufuklar bölümünde gösterilecek. Rodakis’in yakınlarını arayıp bulan sonra da mezar taşını Çatalca Mübadele Müzesi’ne teslim eden Kerem Soyyılmaz’ın belgeseli altı yıllık bir süreye yayıldı.

“Searching For Rodakis”, Kerem Soyyılmaz.

Aynı bölümde yer alan bir başka film de Vuslat Karan ve Burcu Melekoğlu’nun yönettiği Mavi Kimlik. 2022 Amsterdam Uluslararası Belgesel Festivali – IDFA’nın Luminous (Işık Saçan) bölümünde dünya prömiyerini yaptıktan sonra Selanik izleyicisinin de karşısına çıkıyor. Model, oyuncu ve DJ Rüzgar Erkoçlar’ın cinsiyet değiştirme ameliyatı döneminde yaşadığı zorlukları anlatan ve adını onu en çok sevindiren gelişme olan mavi renkli kimliğe kavuşmasından alan 84 dakikalık bir belgesel bu… Erkoçlar’ın mahremiyetine saygı göstermeyen, hayatının hassas bir geçiş döneminde onu medyada hırpalayan toplumdaki transfobiyi sergiliyor, Mavi Kimlik. Vuslat Karan İstanbul Kısa Film Festivali’nde gösterilen Şehirden Sökülürken, !f İstanbul’a seçilen Akrep ve Aşk Saçması adlı kısa filmleri yaptı. Burcu Melekoğlu da UCLA’de master yaptıktan sonra kısa filmler yaptı.

“Mavi Kimlik”; Vuslat Karan, Burcu Melekoğlu.

Gözlemin ötesinde…

25. Festival gözlem belgesellerine özel bir bölüm ayırdı. “Gerçeğin Sanatı: Gözlemin Ötesinde” başlıklı bu bölümde belgesel sinemanın görüşlerimizi ve dünya ahvalini yorumlama biçimlerimizi yeniden tanımlayan efsanevi yapımlarına yer verilecek. Fransa’da “cinema verite”, ABD’de “direct cinema” diye tanımlanan, belgeselcinin müdahalesiz gözlemini yansıttığı için genel olarak “observational” (gözlemsel) olarak genelleştirilen bu türün en önemli temsilcilerinden örnekler bu bölümü oluşturuyor. Robert Flaherty’nin 1922 tarihli Kuzeyli Nanook’undan başlayıp, Edgar Morin ve Jean Rouch’un Bir Yaz Güncesi’nden, Frederick Wiseman’ın, Maysles Biraderler, Barbara Kopple, Kim Longinotto belgesellerinden geçerek Tamara Kotevska ve Ljubomir Stefanov’un Bal Ülkesi’ne uzanan bir belgesel tarihinden unutulmaz sayfalar bu bölümde yeniden açılıyor.

“Bal Ülkesi”; Tamara Kotevska, Ljubomir Stefanov.

Adio Kerida

Bu yılki festivalin en dokunaklı ve anlamlı bölümü ise kuşkusuz Selanik şehrinin kimliğinin ve dokusunun en önemli bileşenlerinden biri olan Yahudi nüfusu, Auschwitz’e deportasyonunun 80. yılında anmak için programlanan “Adio Kerida: Selanik’ten Auschwitz’e – 80 Yıl”. Bu bölümde festivalin yapısına uygun olarak Avrupa ülkeleri, İsrail ve ABD’den belgesellerle Selanik’in tarihindeki bu karanlık ve trajik olayın ayrıntıları ortaya konacak. Öte yandan, Claude Lanzmann’ın benzersiz Shoah’sı gibi bir başyapıt da soykırımı ve toplama kamplarının dehşetini bütün olarak yansıtarak Selanik deportasyonlarını genel çerçeve içine oturtacak. Daha da önemlisi Alman dışavurumcu sinemasından bir başyapıt, Paul Wegener imzalı Golem, tarihi bir kurmaca olmasına rağmen adeta geleceği gösteren bir vizyon misali Yahudilerin Avrupa’da sürekli pogromlara uğradığını izleyicileri bir kez daha hatırlatacak. 16. yüzyılda Prag’ın Yahudi gettosunda felaketi önceden sezen bir din adamının halkını korumak için kilden bir yaratık yaratmasını konu alan Golem, 1920 yapımı…

Golem, Paul Wegener.

Ustalara saygı

Ustalara adanan toplu gösterilerden biri Avusturyalı belgeselci Nikolaus Geyrhalter’e, diğeri Yunanistan’dan Stavros Psyllakis’e ayrıldı. Geyrhalter, henüz 51 yaşında olmasına rağmen çarpıcı bir filmografiye sahip. İnsanın yeryüzündeki varlığını, inşa ettiği kentleri ve endüstrileri, neden olduğu doğa tahribatını, kirliliği ve radyoaktif kontaminasyonu ele alan sözsüz filmleri Berlin, Locarno, Trieste, Saraybosna, San Francisco film festivallerinde, hemen hemen bütün önde gelen belgesel festivallerinde, IDFA, Hot Docs, Visions du Réel, Leipzig DOK, Zagreb Dox, Sheffield ve Jihlava’da gösterildi ve ödüller kazandı.

Nikolaus Geyrhalter

Yönetmenin Selanik’te gösterilecek olan dokuz belgeseli arasında onu dünyaya tanıtan Çernobil sonrası hayatı konu alan Pripyat, Elsewhere, Günlük Ekmeğimiz, Homo Sapiens ve Yeryüzü’nün yanı sıra 2022 Locarno Film Festivali’nde WWF Yeşil Leopar Ödülü kazanan Matter out of Place de bulunuyor. Bazıları dağ gibi bazıları özenle gizlenmiş çöplük alanlarında çöp toplamaya ve dönüştürmeye çalışanlar hakkındaki bu film rahatsız edici bir gerçeği yüzümüze çarpıyor.

Matter out of Place

Daha fazla yazı yok
2024-05-05 08:30:39