A password will be e-mailed to you.

Erman Akçay Serkan Işın ile Görsel Şiiri konuştu.

Bu aralar neler yapıyorsun, biraz anlatmak ister misin?

Bu aralar, birkaç zamandır yaptığım gibi kafaca Ankara’ya direniyorum. Ankaralılaşmak ile Ankaralı olmak arasında bir bağ var mı araştırıyorum. Bu bağ ihtimaldir ki eksik gedik modernleşmenin, hakkı ile gömülemeyen ve bizi rahatsız etmeye devam eden hayaletleri ile ilgili. Şiir de bundan nasibini alıyor, yaşayan bir şiir olamaz diye düşünüyorum Ankara’da. Sonra görüyorum ki kırıntı megapiksellik bir kamera gibi yaşıyorum aslında. Kayıtta ama bakkal defteri gibi bir mecraya patlıyor zihnimde her an, tanık oluyor mu, orası meçhul.

Türkiye’de görsel şiir alanında sayısız çalışma yaptın, çeşitli dergilere dosyalar hazırladın, bir sürü insanı şiirin bu yeni, ufuk açıcı boyutuyla tanıştırdın, 2009 yılında ise Türkçe’de ilk görsel şiir kitabı olan “Dada Korkut”u yayınladın ve bildiğim kadarıyla da halen devam ediyorsun.Tüm bu karmaşık süreci ve gelen tepkileri özetlemeni istesek neler söylersin?

dada korkut, adı ile müsemma herhalde gören herkesi ürküttü, o kitabın içeriği şairleri ve okurları sanıyorum “aman bildiğimiz sularda kalalım, nasıl olsa madalya takmıyorlar!” fikrine doğru itti (pozitivist ve kapitalist olmak her şairin doğasında vardır bizde). hani bir aralar serbest vezin vardı, o bile şimdi Hece Şiiri’nin bir alt kolu olmaya doğru gidiyor, eğer tarih bizi şaşırtmaz ise. Böyle bir ortamda -ki bilgi birikimi Ortaçağ sonrası simge/sembol dünyası, metafizik dünyası bununla aynı koşumlara sahip bir üst evren ve fizik dünyası ise Newton öncesine ait bir zihinle kişilerin bu kadar dinamik bir mecraya ve bundan kaynaklanan şiire bakması kolay değil. İnternet’in sadece elektrikli daktilo (ama illa ahşap) olmadığını yeni idrak etti insanlar. özetlemek gerekiyorsa, görsel şiir ile insanların şiir dediği şey arasında hiç bir fark yok, sadece bazen Şiir Tarihi’ne tutunmak, sürüklenmek, kişiyi harita içinde tutuyor. Öeh hepimiz “takdir” ve “başımızın okşanmasını” istiyorsak, risk almaya gerek yok.

Türk edebiyatına küskün olduğundan, meşaleyi gençlere vermenin daha iyi olacağından dem vurmuştun, seni neler küstürdü, muhatabını bulamama durumu mu?

Şairin “muhatap” olarak aldığı şey Dil ve onun kümeleridir. Dil’in teknolojisidir, öyle değil mi? Bir fikre/duyguya/mevcudiyete potansiyel ya da kinetik kazandıracak bir İş olarak şiir, aslında gayet physis’in kuralları ile iş görür. ekonomi oradadır, momentum ve alt mikro evrenler de. İmdi ‘tün bunlarla uğraşmaya çalışıp da, Rüya ya da Reklam Dili’nden arta kalanla -özel Şiir Dili denen bok- bir şey üretmeye çalışmak, son 150 yıldır dünyada olan bitenlerden çekinmek, uzak durmak demektir. Dil, görsel şiire gelir ve gelmiştir de. Son 8-9 yıldır yaptığımız bu. Kaldı ki “küsmek” bir tavır da değildir. Üretmek zorunda değil kimse, bu pozitivist kafa, yanlış modernliği doğru yaşamaya çalışma hastalığı. Sonuçta Erman Akçay ile buluşabildi isek iş devam ediyor demektir.

Türleri bize dayatan ne ise, görsel şiir gibi türler-arası yapıları da istemeyen o. Ve bu, dilimiz ve ülkemiz için oldukça olağan. Ne olacaktı?

Fark edilip, baş tacı mı edilecekti böyle bir yaban şiir anlayışı! Hayır, bunun yeri uzak ve çevre ve kenardır. Oradadır, ben oradayım. Örneğin Soma’da olan bitenler karşısındaki çaresizliğimizi hala Görsel Şiir ile anlatmaya çalışıyorsam… Peki ya avangard sanatın ülkemizde nasıl bir karşılığı var? Bu konuyu biraz değinelim mi? Ülker, Baykam’a o kadar parayı çerçeve yapsın diye verse ve Ülker merkez binası için çerçevelerin hepsi bu şekilde üretilse, bir şansımız var diyebilirdik. Çoktan geçti, kaçtı o tren bana göre. Gösteri içinde ne kadar var olabilir ise, işte o kadar var olabilir. Ha bir de “ne kadar ileriye” gidebilir gerçekten, zamanda ve mekanda, külçe gibi ayağımıza bağlanmış bu Tarih anlatıları ile sanat? “Figür mü desen mi? Soyut mu somut mu?”. Evet Batılı tarih anlatısı içinde yerimizi nokta atışı sabitleyen bunlar, bu sorular. Tablo niye dörtgen diye sormamış nesillerin ahfadıyız. Hazır yapıtın “mucizesine” eremedik daha.

Serkan Işın’ın çalışmalarına göz atmak isteyenler aşağıdaki linklerden faydalanabilir:

http://siberdada.wordpress.com

http://poetikhars.com http://katranark.com http://vedeki.com

Daha fazla yazı yok
2024-05-06 10:11:45