A password will be e-mailed to you.

Adalet Cingöz, iki gün iki gece takip ettiği İstanbul ’74’ün düzenlediği İstancool festivalindeki kritik dakikaları yazıyor.

 

1-Çırağan sarayındaki açılış yemeğinde Ender Mermerci’nin ayakta kalması. Nereye oturması gerektiğini kimsenin bulamadığı gibi örneğin sanatçı Jose Parla’nın yerine benim oturmam.

2-Aynı gece aynı masada oturduğum ünlü edebiyat ajanı Barbaros Altuğ’a, tam karşısında oturan hanımefendinin Altuğ’nun roman yazdığını duyduktan sonra sorduğu soru: “Kaç sayfa?”

3-Fransız ünlü sokak sanatçısı festivalde de Jose Parla’yla yaptığı Wrinkles of the City projesinin filminin gösterildiği JR’a, cunyor demek, ceyar yerine.

4-Garbage’ın solisti Shirley Manson’ın sıradışı tevazusu, tatlılığı, arkadaş canlılığı. En çok da sanatatak.com’a yaptığı şu açıklama: “ben bir hayvanım ve bu kadar evcilleşebildim ancak…”

5-Söyleşilerin en iyisi elbette FIBRESCI ve SİYAD başkanımız, kadın eleştirmenlerin gururu ve sinema gurusu Alin Taşçıyan’ın ünlü yönetmen Abel Ferrera’yla yaptığı. Ferrera’nın şu sözleri: “Kamera bir kişiyi sever mi bağlantı kurar mı bu. Gizem bu aslında. “

6-Bir yüzyıl boyu unutulmayacak anti-gazetecilik dersi. Ertuğrul Özkök’ten Peter Beard’e “Ben de Afrika’ya gittim. Sen son zamanlarda gittin mi?” Ve yılın 6 ayını Kenya, 6 ayını NY’da geçiren Beard’in yanıtı “buraya oradan geldim.”

7-Menderes Utku’nun Esma Sultan Yalısı’ndaki ikinci gece yemeğinde Peter Beard’in yerine oturması. Ve sanatçının yemeye katılmaktan vazgeçerek bir duvarında işinin bulunduğu Fenix’e gitmeye karar vermesi. Sonra bundan da vazgeçerek Ulus 29’da karar kılması.

8-Esma Sultan yemeğinde beş dakikalığına Semazen gösterisinin, Zeynep Fadıllıoğlu tasarımı şık sofra düzenini bir anda Sultanahmet’te turistik eğlenceye dönüştürmesi. Kendi ayağına sıkılan oryantalizm kurşunu. Semazenlere de ayıp. Yemekteki bazı gazeteci dostlardan yükselen ‘devlet desteğine karşılık Semazen gösterisi mi’ sorusu, “çağdaş onca sanatçı, performansçı varken niye Semazen gösterisi?” “Seneye de mehter takımını isteriz” ve “İşte bu hiç cool olmadı” nidaları….

9-İkinci gece partisinde Pelin Batu’dan başka kimsenin dans etmemesi.

10- İstancool festivalinin neye ve kime göre katılımcıları ve moderatörleri seçtiğinin bir sır gibi kendisini koruduğu… Ve kimsenin kimseye tanıştırılmadığı yabancı konukların kendi aralarında takılıp eğlendiği yerlilerin de kendi aralarında takılmazsa fena halde yere düşeceği gecelerden çıkan sorular:

Ne içindir bu festivaller? Kimi kime tanıtıyor? Eğer bu festival için gelen New York Times eleştirmeni bu şehirde yaşayan meslektaşıyla bu festival vesilesiyle tanışamıyorsa… Ne anlamalıyız böyle festivallerden? Yerlere kadar tuvaletler giymek için uygun yerlerden öte? Ve en merak ettiğim, sponsorlar ve eğer mutlularsa neye katkıda bulunduklarını düşünüyorlar acaba?

Hakikaten hiç cool değil!

Daha fazla yazı yok
2024-05-10 21:42:58