A password will be e-mailed to you.

Acid Arab, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ezgilerini Acid House ve farklı elektronik alt yapılarla yorumlayarak başladıkları müzik maceralarına, Rai ve Arap müziğinin ünlü isimleriyle beraber çalıştıkları “Musique de France” albümü ile devam ediyor. Acid Arab’ın Fransız DJ’leri Guido Minisky ve Hervé Carvalho ile geçtiğimiz Cuma verdikleri Babylon konserinden önce bir araya geldik.

 

Acid Arab’dan önce, birlikte müzik yapmaya yeni başladığınız zamanları merak ediyorum. Bana nasıl tanıştığınızdan ve beraber müzik yapmaya nasıl karar verdiğinizden bahseder misiniz?

Hervé: Beraber müzik yapmaya Paris’te bir işgal evinde verilen partide başladık. Guido’yla ortak bir arkadaşımızın verdiği bir partiydi. Sonrasında bu partiyi Guido’nun o zamanlar sanat yönetmenliğini yaptığı gece kulübüne taşıdık.

Guido:
Bundan birkaç sene sonra da Acid Arab’ı oluşturduk.


İşgal evi partisi sanırım 2010 civarlarında gerçekleşiyor. Çünkü biyografilerde Acid Arab projesine 2012’de başladığınızı yazıyor.

Guido: Tam olarak 2009’da diyebilirim. Çünkü birkaç sene sonra Tunus’un Cerbe Adası’nda bir festivale çağırıldık. Herkesin ziyaret etmesini tavsiye ettiğim çok güzel bir adadır. Buraya gitmeden önce aklımızda çoktan oryantal ezgiler bulmak ve bunları Tekno ve House müzik ile birleştirmek vardı. Topladığımız plakları DJ’ler olarak bu festivalde art arda çalmaya başladık.

Hervé: Bu parti esnasında bir noktada Arap müziği Acid House ile mikslendi ve biz o sırada plajdaydık… Birbirimize bakıp ‘bundan bir şey yapmalıyız’ dedik.


İkinizde Fransa’da doğup büyüdünüz. Fransa’daki Cezayir asıllı halk dolayısıyla Cezayir’in meşhur Rai müziği ile Acid Arab’dan önce hiç karşılaştınız mı?

Guido: Açıkçası Acid Arab’dan önce Arap müziğiyle çok da haşır neşir olmamıştık. Kuzey Afrika kültürü etrafımızı kaplayan bir kültür olsa da, müziği ile tanışamamıştık. Paris’de farklı kültürler ve onlara ait müzikler hep vardı. Fakat bizim zamanımızda biraz daha yeraltındaydı. Eğer bunu görmek istemezsen, göremiyordun. Şimdi her şey değişti. Doğu ve Arap müziği daha sembolik oldu ve pek çok kişinin hayranlığını kazanmaya başladı.


Hangi müzik şirketleri ile çalıştığınızdan bahseder misiniz? Versatile Records’ın Tunus asıllı Fransız bir şirket olduğunu biliyorum. Onlar aracılığıyla hangi kayıtları yayınladınız?

Hervé: Versatile Records’ın sahibi Acid Arab’ın ortaya çıktığı Tunus, Cerbe Adası asıllı bir Fransız. Onlarla ilk derlememizi ve EP’lerimizi yayınladık. Albümümüz “Musique de France” ise Belçikalı Crammed Disc’ten yayınlandı.


Albüm demişken, neden ilk albümünüz için 4 sene beklediniz?

Guido: Aslında beklemedik. Çünkü Acid Arab “Hadi bir grup kuralım!” fikriyle ortaya çıkmadı. İlk önce fikrimiz sadece bir partiydi. Sonra yaptıklarımız bir müzik tarzına dönüşmeye başladı ve buna bir isim vermemiz gerekti. Fikirler fikirleri doğurdu ama bu süreçte albüm yapmak için beklemedik. Daha çok albüm bizi bekledi diyebilirim.


Acid Arab artık sizinle beraber Pierrot Casanova, Nicolas Borne ve Kenzi Bourras’la da anılıyor. Acid Arab’ı genişletmeye nasıl karar verdiniz?

Hervé: Arkadaşım Pierrot Casanova ile bir gün beraber müzik yapmak için hep konuşurduk. Bir gün Guido ile bir şarkı üzerinde çalışıyorduk ve bu Acid Arab’ın şarkı yapmaya başladığı ilk zamandı. Bu noktada Pierrot Casanova, Nicolas Borne ve Kenzi Bourras ile beraber şarkılar yapmaya başladık ve albüme doğru ilerledik.


Bu isimlerle beraber sahne alıyor musunuz?

Hervé: Bu kısım biraz karışık. Bu yüzden buna bir açıklık getirelim. Acid Arab iki kişilik bir DJ şovu ama stüdyoda 4 kişi oluyoruz. Sahne’de (ve bazen stüdyoda) ise klavyesi ile bize Kenzi Bourras eşlik ediyor. Bu yüzden 5 kişiyiz ve hatta ses mühendisi ile daha fazla olabiliyoruz.


Türk müzisyen Cem Yıldız da ‘Stil’ adlı parça da vokalleriyle size eşlik etmiş. Nasıl bir araya geldiniz?

Guido: Albümü yaparken kimle çalışacağımız hakkında düşünüyorduk. Cem’e ulaştık ve bizimle çalışmak ister mi diye sormak istedik. Bize güzel sesiyle eşlik etmesinden mutlu olduk.


Türkiye’ye birkaç kez geldiniz. Kuzey Afrika ve Ortadoğu müziği dışında, Türk ezgileriyle tanışma şansınız oldu mu?

Guido: Geleneksel Türk ezgilerini araştırma çalışmalarımın henüz başarılı olduğu söylenemez ama Türk halk müziğindeki iki kaşığın birbirine vurduğu seslerin beni çok heyecanlandırdığını söyleyebilirim!


Son yıllarda Avrupa ve Amerika’da yaşayan farklı etnik grupların kendi kültürleri ile ilgili daha hassas olduklarını çeşitli platformlarda duymaktayız. Arap ezgileriyle müzik yapan Fransızlar olarak, hiç kültür hırsızlığı ile itham edildiniz mi?

Hervé: Acid Arab’ın ilk yıllarında, çeşitli ithamlara maruz kaldığımız oldu. Yaptığımız işi samimi bulmayan ve bunu kültür hırsızlığı olarak yorumlayan kişilere denk geldik. Fakat artık böyle bir şeyle karşılaşmıyoruz. Samimiyetimizin artık daha iyi anlaşıldığını düşünüyoruz.


Kendi tarzınız dışında hangi müzik tarzlarından etkileniyorsunuz?

Guido: Her zaman dinleyebildiğimiz her şeyi dinleyip bir şeyler almaya çalışıyoruz.


Konsere dönecek olursak, bu gece ilk defa Acid Arab’la tanışacak dinleyicileri neler bekliyor?

Hervé: 2 DJ, 2 mikser ve pek çok yeni melodi!

Guido: Bu gece daha önce çalmadığımız remikslere de yer vereceğiz. Çalıştığımız tüm müzisyenlerin sesleri bu gece yine bizimle olacak.

 

 

İLGİLİ HABERLER

“Risk alırsanız yaptığınız müzikten zevk duyarsınız…”

Ondan neşeli şarkılar beklemeyin!

Daha fazla yazı yok
2024-05-05 02:02:19