A password will be e-mailed to you.

Canan Tolon, “Ağır” adlı kişisel sergisi ile 4 yıl aradan sonra yeniden İstanbul seyircisiyle buluşuyor.

Canan Tolon, “Ağır” adlı kişisel sergisi ile 4 yıl aradan sonra yeniden İstanbul seyircisiyle buluşuyor. Sergi, sanatçının farklı dönem ve tekniklerden oluşturduğu dört büyük boy  tuvalden oluşuyor. Kullandığı ağır materyallerin tuvalde bıraktığı izler sayesinde maddesizlik ile ağırlık, cismanilik ile hafiflik arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmemize imkan tanıyor.

Tuval yüzeyinin çoklu olanaklarının kullanıldığı bu çalışmalarda, sanatçının yüzeye yaptığı müdahalelerin matematiksel ve aşkın sonuçlarını görmek mümkün. Çeşitli büyüklükteki dairesel formlar, belli belirsiz lekeler, eğrisel çizgiler, kazınarak oluşturulduğu izlenimi veren ve iç içe geçen düzensiz yollar, resimleri uzunca tefekkür etmemizi salık veriyor. Tuval yüzeyindeki geometrik formları katedip, dolanarak ilerleyen siyah eğriler ise bu soyut çalışmalara bir derinlik yanılsaması kazandırmış durumda. Siyah, kimi yerde bir fon, kimi yerde ise renkleri yırtıp yüzeye çıkan ana plastik öğe haline geliyor.

Hafif/ağır, maddi/gayrımaddi, mevcut/namevcut kavram çiftlerinin yarattığı o bildik gerilimin, sanatçı tarafından estetik bir mertebeye kavuşturularak ele alındığını söylemek mümkün. Tolon bu sayede, yaşamımızdaki bu varoluşsal gerilimi, tuvalin uzamına aktararak meseleyi plastikleştirip, yeniden görünür kılıyor.

Gayrımaddi bir ağırlığın, aynı zamanda aşkın bir varoluşa da işaret ettiği söylenebilir. Sanatçı, maddeden kurtulmuş, özgürleşmiş ama onun anısını ya da izini resimsel uzamda hala görünür kılan bir duyumsama ile seyirciyi baş başa bırakıyor. Bu durum, sanatçının resimlerinin, salt görsel bir duyumsama olarak değil, aynı zamanda aşkınsal göndermeleri son derece güçlü bir deneyim alanı olarak da seyirciyle ilişki kurduğunu göstermekte. Ağırlığı ima edilen ama bizim sadece izlerini görebildiğimiz kaynak, kendini gizleyerek, seyirciyi bir özgür okuma ve bağ kurma alanına çekiyor. Bu nedenle, söz konusu resimlerde tinsel yükün görselleştiğini ve forma büründüğünü söylemek hiç de aşırı bir yorum olmaz.

Tolon’un ortaya koyduğu “şimdi ve burada olan” ile onun ikamesi ya da “iz”i arasındaki referans bağı, ele geçiremediğimiz, ancak varlığını gözlerimize dayatan bir ağırlık olarak da okunabilir. Bu bağ, zamansal bir bulanıklığa da işaret ediyor. Çünkü ima edilen ama seyircinin göremediği fiziki ağırlığın zamansal koordinatları meçhul bırakılmış durumda. Geleceğin kaygı dolu bilinmezliği, geçmişin travmatik yükü ya da şimdinin basıncı arasındaki bu akışkan gerilim, karşımıza biçime bürünmüş ve renklendirilmiş olarak çıkıyor. Bu izler, tuval yüzeyinin “şimdi”si içinde kendini dondurmuş, tefekkür edilmeyi bekliyor. En nihayetinde bu kaynağı belirsiz basıncın, şimdiki zamanın konforuna müdahale ederek onu çarpıtıp, bozduğu söylenebilir. Bu rahatsızlık anları, kendini inkar eden izler ve görülen ile algılanan arasındaki çelişki, sanatçının çalışmalarında yeniden ele alınmayı ve irdelenmeyi bekliyor.

 

Canan Tolon’un, içinde geometrik formlar da barındıran bu soyut/aşkın çalışmalarının yer aldığı “Ağır” isimli kişisel sergisi, 9 Mayıs’a kadar Galeri Nev İstanbul’da görülebilir.Ziyaret saatleri: Salı-Cumartesi, 11:00-18:30

Daha fazla yazı yok
2024-05-09 03:18:01